KANSER GENETİĞİ

Kanser klinikte görülen en yaygın ve en ciddi hastalıklardan biridir. Yapılan istatiktiksel çalışmalar, kanserin toplumların yaklaşık üçte birinden fazlasında görüldüğü, ölümlerin yüzde yirmiden fazlasından sorumlu olduğu ve gelişmiş ülkelerin toplum sağlığı harcamalarının yaklaşık yüzde onundan fazlasının kanser tedavileri harcamalarının oluşturduğunu göstermiştir. Kanser tedavi araştırmalarında erken tanı ve tedavi son derece önemli olup, kansere yakalanma riski yüksek olan bireylerin kanser gelişmeden önce saptanabilmesi büyük önem taşımaktadır.

Kanserde yer alan genler, onkogenler ve tümör süpressör genler olmak üzere iki ana grupta incelenirler. Onkogenler, çoğunlukla proto-onkogen adı verilen normal hücresel genlerin mutant allelleri olmakla birlikte, telomerazları kodlayan veya apopitozisi bloke eden genler de olabilirler. Onkogenler genellikle fonksiyon kazandıran mutasyon özelliğine sahip olup, proliferasyonu stimüle etme, tümörün kanlanmasını arttırma ve apopitozu engelleme gibi malign transformasyonu gerçekleştirirler. Tümör süpressör genler, hücre büyümesini regüle ederek tümör gelişimini engellerler. Bu genlerde oluşacak bir mutasyon tümör süpressör genler tarafından kodlanan proteinlerin fonksiyon kaybı, kontrolsüz hücre büyümesine ve defektif apopitozise neden olmaktadır.

Kanserdeki mutasyonları diğer mutasyonlardan farklı yapan, mutasyonların güçlü bir şekilde hücresel proliferasyon ve uzun hücresel yaşam için pozitif seleksiyona neden olmasıdır. Kanser hücresi fenotipik olarak kontrolsüz ve aşırı proliferasyon özelliğine sahip olup, tek bir mutant hücre yaşamı tehdit eden bir hastalık gelişimine neden olmaktadır.

Kanserin pek çok türü, genel popülasyona göre hastanın yakınları arasında daha yüksek bir insidansa sahiptir. Yapılan geniş epidemiyolojik çalışmalar, bazı ailelerde belirgin bir kalıtım gözlenmezken, bu ailelerin ortalamanın üzerinde bir kanser riskine sahip olduklarını bildirmiştir. Hastaların birinci derece yakınları arasında iki-üç kez artmış kanser insidansının gözlenmesi, bazı kanserlerin genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan kompleks özellikler taşıdığını göstermektedir.